Pazar, Aralık 22

Yazar: sanli

BOLAT ÖRENLERİ

TARİHİ YERLER
Bolat yaylasi ören yeri, Hadim, ilçesi Bolat köyü sinirlari içinde kalan Temasalik mevkiindedir. Literataüre adi Astra olarak geçmis olan antik kent, Hadim ilçesinin kuzey batisinda ve Hadim’e 17 km. uzakliktadir. Hellenistik, Roma ve Bizans devirlerinde iskan gördügü yüzey buluntularindan anlasilmaktadir. Kentte ait önemli sayilabilecek kalintilar; nekropol alani, bouleterion, kilise ve büyük yapidir. 1992-93-94 yillarinda Konya Müze Müdürlügü’nce kurtarma ve temizlik çalismalari yapilmistir.

KARAHÖYÜK

TARİHİ YERLER
Konya il Merkezine 15 km. güney dogusunda Harmancik mahallesindedir. Ulasim belediye otobüsleri ile saglanir. Ord. Prof. Dr. Sedat ALP baskanliginda 1953 yilinda baslayan kazilar halen devam etmekte olup, üzerinde en az uzun süren çalisma en eski Türk kazilarindandir. Karahöyük’te yapilan arastirmalarda höyügün M.Ö. 3000 (Eski Tunç Devri-M.Ö. 2000 Asur ticaret kolonileri devri) de iskan edildigi anlasilmis olup, 27 yerlesik kati tespit edilmistir. Konya bölgesinin M.Ö. 3000 ve 2000 yillarinin tarihe isik tuttugu bilinmektedir. Eski Anadolu’nun en önemli sehir harabeleri arasindadir. Karahöyük kazilarinda çikan buluntular devrinin kültürel ve ticari iliskileri anlatan belgelerdir. Hitit Imparatorluk Çagi öncesi eski Tunç Devri Mühür sanatinin Orta Anadolu’nun güney bölgesindeki en önemli bu

KİLSTRA ANTİK KENTİ

TARİHİ YERLER
Kilstra Antik Kenti Konya’nin 34 km. güney batisindaki Hatunsaray Bucaginin 16 km. kuzey batisindaki Gökyurt Köyü sinirlari içerisinde yer almaktadir. Yapilan çalismalarda M.Ö. III. Y.y. kadar yerlesim oldugu anlasilmistir. Listradan (Hatunsaraya gelip Mistiya’ya Beysehir’e dogru devam eden tarihi kral yolu (Vig Seboste) üzerinde yer almaktadir. Kilistra Antik kentinin M.S. 7. y.y. da Kapodokya benzeri yumusak kayalarin oyulmasi ile bir çok kaya yerlesmesi olusturulmustur. 1998 yilinda giderleri Il Özel Idare Müdürlügü tarafindan karsilanmak üzere Konya Müze Müdürlügü adina yapilan kurtarma kazisi çalismalarinda, Haç Planli Sapel, Sümbül Kilise, Büyük Su Sarnici ve Sirahanelerde temizlik restorasyon, çevre düzenlemesi yapilmistir. Haç planli Sapel iç ve disi yekpare kaya oyugu olmasi neden

EFLATUNPINAR HİTİT ANITI

MANSET, TARİHİ YERLER
Konya Ili, Beysehir Ilçesi, içinde bulunmaktadir. Anit W.J. Hamilton (1849) da bilim dünyasina ilk haber veren kisidir. Daha sonra F.Sarreve J. Garstang ayri ayri yayinlamislardir. Anit bir su kaynagidir. Kenarinda dikdörtgen taslar üzerinde kabartmalardan olusmaktadir. Niteligin kaybetmeyen kabartmalar ön kismindaki14 adet tas bloklar üzerine oyulmustur. Anitin ilk plani bilinmemektedir. Bu anit açik hava anitlarindan daha küçüktür. Dogal bir kayaya oyulmamis, her parçanin üzerinde figür bulunan blok taslarin örülmesiyle olusmustur. Su kaynaginin yaninda bulunan bu anitin su toplama havuzunun ilk yapilis tarih arastirilmamistir. Eflatunpinar Aniti’nin blok taslari üzerendeki figürler; üstte günes kursu, ortada tanriça ve tanri diye kabul edilen figürerin arasinda, yanlarida ve en alttaki

SİLLE AYA-ELENA MÜZESİ

TARİHİ YERLER
Sille, Konya ili, Selçuklu ilçesine bagli kent merkezine 7 km. uzaklikta bir yerlesim yeridir. Isa’nin dogumundan 327 sene sonra Bizans Impartoru Constantin’in annesi Helena, Hac için Kudüs’e giderken Konya’ya ugramis, buradaki ilk hiristiyanlik çaglarina ait oyma mabetleri görmüs, hiristiyianlara Sille’de bir mabed yaptirmaya karar vermistir. Mihail Arhankolos adina bu kilisenin temel atma töreninde bulunmustur. Kilise asirlar boyu onarimlar görerek günümüze kadar gelmistir. Kilisenin iç kapisinin üstünde Yunan harfleriyle yazilmis Türkçe bir tamir kitabesi kilisenin tarihi hakkinda bilgi vermektedir. Bu kitabe 1833 tarihlidir. Ayni kitabenin üzerinde ise kilisenin dördüncü tamiratinin Sultan Mecit döneminde gördügünü belirten üç satirlik bir kitabe daha bulunmaktadir. Kilise düzgün kesme

ÇATAL HÖYÜK

TARİHİ YERLER
Çatalhöyük, Konya’nin Çumra Ilçesi sinirlarinda olup, Ilçenin 10 km. dogusunda yer almaktadir. Höyük, farkli yükseklikte iki tepe düzü olan bir tepe seklindedir. Bu iki yükseltisi nedeniyle çatal sifatini almistir. Çatalhöyük 1958 yilinda J.Mellart tarafindan kesfedilmistir, 1961-1963 ve 1965 yillarinda kazisi yapilmistir. Yüksek tepeni bati yamacinda yapilan çalismalar neticesinde 13 yapi kati açiga çikartilmistir. En erken yerlesim kati (1) ise M.Ö. 5500 yillarinda tarihlenmektedir. Stil Kritik yolu ile yapilan bu tarihleme, C14 metodu ile de dogrulanmistir. Ilk Yerlesme, ilk ev mimarisi ve ilk kutsal yapilara ait özgün buluntulari ile insanlik tarihine isik tutan bir merkezdir. Yapilarda kullanilan malzeme kerpiç aga ve kamistir.Çatalhöyük’te 1996 yilina kadar kazilar yapilmamis bu yild

AK MANASTIR

TARİHİ YERLER
Genis ve magara gibi kayadan olusmus olup, magaraya itaf edilmis bir kilisesi, 6-7 sapeli ve bir çok hücreleri vardir. Bu manastirda bulanan Mikael Hommenos ve Mikaeles oglu Abraham’a ait mezar taslarlari Konya Arkeoloji Müzesinde teshir edilmektedir.

SİLLE (Siyata)

TARİHİ YERLER
Sille Konya il merkezinin 8 km. kuzeybatisindadir. Bugün merkez belediye hudutlari içinde olup, sehir otobüsü çalismaktadir. Erken Hiristiyanlik dönemini de önemli bir merkezidir. Bu dönemden baska Ak Manastir diger adi ile HAGIOS Khariton (St.Chariton) olmak üzere bir çok manastir kesisler tarafindan kayadan oyularak yapilmistir. Bu manastirlar dünyada kurulan ilk manastirlar arasindadir.

IVRIZ KAYA ANITI

MANSET, TARİHİ YERLER
Tuvana Kralligindan günümüze kalan en önemli kültür varligimiz ivriz Kaya Kabartmasi’dir Eregli ilçesinin 17 km. güneyinde bu gün Hakapinar ilçesine bagli Aydinkent Köyü içinde, Torolarin kuzey eteklerindeki vadilerin birisinde kaya üzerine yapilmis olan bu anit 4.20 m x 2.40 m. ölçülerindedir. Toroslarin derinliklerinden gelen zengin kar sularinin olusturdugu tarihi Ivriz Çayi’nin kaynaginda, o çaglarda da Eregli ovasina hayat veren bu suyun çiktigi yere, özellikle seçilerek yapilmistir. Kaya’nin güneye bakan yüzeyine yapilmis olmasi sebebiyle oldukça iyi korunarak zamanimiza kadar gelmis bir eserdir.Kabartma M.Ö. 800 yillarinda da bu bölgenin, Tuvana ülkesinin en görkemli krallarindan Var-pa-la-was tarafindan yaptirilmistir. Tanrinin yüz kismini önünde ve kralin arkasinda Hitit hiyerogli

EREĞLİ MÜZESİ

TARİHİ YERLER
Arkeoloji ve Etnografik eserlerin beraber sergilendigi bir müzedir. Türk Islam Eserleri, Etnografya, Hitit, Frig, Yunan, Roma ve Bizans dönemi eserleri ise Arkeoloji seksiyonlarinda teshir edilmektedir.

ATATÜRK MÜZESİ

TARİHİ YERLER
Atatürk caddesinde yer alan yapi 1912 yilinda yapilmistir. Bina XX. Yüzyil ulusal mimari örneklerinden olup 1928 yilinda Konyalilar tarafindan Atatürk’e bagislanmistir. 1954 yilinda Müze olarak açilmistir. Müzenin teshirinde Atatürk’ün kullandigi elbise ve esyalari ile Konya’nin kurtulus savasindaki yerini anlatan belge, fotograf ve gazete küpürleri sergilenmektedir.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖZEL KOYUNOĞLU MÜZE VE KÜTÜPHANESİ

TARİHİ YERLER
Konya’nin köklü ailelerinden A.R. Izzet KOYUNOGLU, Topraklik mahallesindeki evinde yillarca toplamis oldugu tarihi eserlere özel bir müze ve kitaplik kurmustur. Daha sonra kurmus oldugu müze ve kitapligi Konya Belediyesi’ne bagislanmistir. Konya Belediyesi’nce modern müzecilik anlayisinin her türlü ihtiyacina cevap verecek sekilde yaptirilarak bugünkü durumuna getirilmistir. Müzede arkeolojik eserler ile etnografik eserler sergilenmektedir. Müze bahçesinde bulunan Izzet Koyunoglu’na ait ev restore edilerek tipik Konya evi örnegi olarak ziyarete açilmistir. Binada eski ve yeni sivil mimari arzi bir arada bulunmaktadir. Müze yazma, basma eserler bakimindan çok zengindir.

İNCE MİNARE MEDRESESİ (Taş ve Ahşap Eserler Müzesi)

TARİHİ YERLER
Selçuklu Vzeiri sahip Ata Fahreddin Ali tarafindan hadis ilmi okutulmak üzere (Hicri 663) 1254 yilinda yaptirilmistir. Mimari Abdullah oglu Kelük’tür Selçuklu tas isçiligi Saheserlerinden olan taç kapisi üzerinde kabartmali geometrik ve bitkisel bezemelerle birlikte Selçuklu sülüsüyle yazilmisi "Yasin ve Fetih" sureleri vardir.Binanin iç mekanlari avlu, eyvan, dershane, ve ögrenci hücrelerinden olusur.Minare kaidesi kesme tasla kapli tugla malzeme kullanilarak yapilmis ve ön cephede akant yapragi ile bezelidir. Yari piramit formlu üçgenle ve oniki köseli, gövde köseleri turkuaz mavi sirlir tugladan yapilmis çift serefelidir. 1901 ’de yildirim düsmesiyle birinci serefeye kadar yikilmistir. 1956 yilinda müze olarak açilmis olup Selçuklu, Beylikler ve Osmanli dönemine ait tas ve ahsap eserler

ETNOĞRAFYA MÜZESİ

TARİHİ YERLER
Bölge Müzesi tarzinda egitim amaçli olarak insaa edilen bina 1975 yilinda Etnografya Müzesi olarak hizmete açilmistir. Üç katli binanin bodrum katinda fotografhane, arsiv ayniyat ve etütlük eser depolari, kaloriferhane ile halen çalismalari devam etmekte olan ve 1999 yili içerisinde açilmasi planlanan Hali Kilim seksiyonu bulunmaktadir. Bu bölümde Etnografya Müzesi depolarinda bulunan basta Selçuklu Hali örnekleri olmak üzere, Dünyanin bilinen birkaç hali-kilim dokuma merkezinden birisi olarak kabul edilen Konya Bölgesi’ne ve Türkiye sinirlari içersinde kalan meshur hali-kilim dokuma merkezlerine ait hali ve kilimler sergilenecektir. Zemin katta teshir salonu ve Dr. Mehmet ÖNDER Konferans Salonu; birinci katta bürolar, idari hizmet servisleri, kütüphane ve eser depolari bulunmaktadir.Teshi

Karatay Medresesi

TARİHİ YERLER
                           Anadolu Selçuklu mimarisinin önemli eserleri arasında yer alan Konya Karatay Medresesi,bugüne kadar tamamlanma tarihi olan 1251-52 yılıyla tanıtılmıştır.12.-13. yüzyıllarda Anadolu’da cephe mimarisinin gelişmesini inceleyen araştırmada yapılan tarihlemenin doğru olmadığı belirtilmiş,Konya Karatay Medresesi kapısının,mimari ve süsleme özellikleri ile 1220-1230 yıllarıyla ifade edilen döneme tarihlendiği ileri sürülmüştür.1230 Yılıyla başlayan ve I.Alaeddin Keykubat’ın ölümüyle sonuçlanan yıllar (1230-1237) yapılan tarihlemede daha kesin bir dönemi belirtmektedir.                       Konya Karatay Medresesi’nde kapının üzerinde uzanan medrese (resim 1-2-3) yapılan değerlendirmenin doğruluğunu açıklayan bir belge olarak önem taşır.Kitabe,değişikliğe uğradığında

ARKEOLOJI MÜZESI

TARİHİ YERLER
Konya Arkeolojik Müzesi, 1901 yilinda Karma Orta Okulunda açilmistir. Daha sonra 1927 yilinda Mevlana Müzesine 1953 yilinda Iplikçi Camii’ne tasinmistir. 1962 yilinda ise bugünkü müze binasi kurularak hizmete girdi. Müzede, Neolitik, Eski Tunç, Orta Tunç (Asur ticaret kolonileri), Demir (Frig, Urartu,), Klasik, Helenistlik, Roma ve Bizans çaglarina ait eserler sergilenmektedir. Neolitik eserler Çumra, Çatalhüyük, Erbaba ve Süberde kazilarinda, Eski Tunç Eserler; Sizma ve Karahöyük kazilarinda, Asur ticaret kolonileri çagi Karahöyük kazilarinda ele geçen eserlerdir. Konya Alaaddin tepesi kazilarinda bulunan Frig çai kap parçalari ile Konya Karapinar Kickisla höyükte bulunan çesitli formlarda Frig çagi kaplari ve Lidya kapilari da sergilenmektedir. Yine Kicikisla höyükten Klasik Çag Alabastr

AKSEHIR MÜZESI

TARİHİ YERLER
Aksehir Arkeolog Müzesi: Hitit, Frigg Lidya, Roma ve Bizans dönemi eserleri teshir edilmektedir. Atatürk Müzesi: Istiklal Savasi sirasinda Garp Cephesi Komutanliginin karargahi olarak kullanilan tarihi bina, Atatürk Müzesi olarak o günkü özellikleri koruyarak bugünde hizmet vermektedir.

SIRÇALI MEDRESE

TARİHİ YERLER
Mezar Anitlari Müzesi, Konya’daki Selçuklu Dvri eski eserlerinden Sirçali Medrese’de 1960 yilinda açilmistir. Sirçali Medrese, 1242 yilinda Bedreddin Muslih tarafindan yaptirilmis, çinilerle süslü açi (avlulu) medreselerden birisidir Konya sehrinde kamulastirilan mezarliklardan toplanan tarih ve sanat tarihi yönünden degerle mezar taslari selçukluluar Devri, Beylikler ve Osmanlilar Devri’ne göre tasnif edilerek teshir edilmislerdir. Ayrica Mezar taslari, sekil, motif ve yazi karakterleri de gözönüne alinarak degerlendirilmis ve kronolojik bir siraya konulmustur.

KARATAY MÜZESİ

TARİHİ YERLER
Karatay Medresesi, Sultan Izzeddin Keykavus II. Devrinde Emir Celaleddin Karatay tarafindan, 649 Hicri (1251 Miladi) yilinda yaptirilmistir. Mimari bilinmemektedir. Osmanlilar Devrinde de kullanilan Medrese XIX. Yüzyilin sonlarinda terk edilmistir. Anadolu Selçuklu devri çini isçiliginde önemli yer bulunan Karatay Medresesi 1955 yilinda "Çini Eserler Müzesi" olarak ziyarete açilmistir. Karatay Müzesinde, Beysehir Gölü kenarindaki Kubat-Âbad Sarayi kazi buluntulari arasinda olan duvar çinileri, çini ve cam tabaklar ile Konya ve yöresinde bulunan Selçuklu ve Osmanli Dönemlerine ait çini ve seramik tabaklar, kandiller ve alçi buluntulari sergilenmektedir.

LYSTRA (Hatun Saray-Meram)

TARİHİ YERLER
Konya’nin güney batisinda Hatunsaray Kasabasina bir kilometre mesafede karayolunun sag tarafinda yaklasik 400 m içerde Zolkara denilen yerdedir. Lystra Roma imparatoru Agustus devrinde (M.Ö. 6) Nykaoline bölgesinin koloni sehirleri arasina katilmis, daha sonra Hiristiyanlik döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olmustur. Tarsus’tan Yalvaç’a (Antiocheia) gelen St. Paul burada barinamayarak Barnabas ile birlikte Lystraya gelerek burada vaazlar vermistir. Birinci yilda 12 havariden biri olan Artemus, Lystra piskoposu olmustur. Günümüzde de Lystra ören yerinde iskan izleri görülmektedir.

SILLE SIYATA MANASTIRI (Merkez)

TARİHİ YERLER
Konya il merkezinin 8 km kuzeybatisinda, erken Hiristiyanlik döneminde önemli bir merkezdir. Bu dönemde basta Akmanastir diger adi ile Haglos Kharitan (St. Choritan) olmak üzere birçok manastir kesisler tarafindan kayadan oyularak yapilmis olup, dünyada kurulan ilk manastirlar arasindadir.

NASREDDIN HOCA TÜRBESI (Aksehir)

MANSET, TARİHİ YERLER
Aksehir’de kent surunun dogusunda, kendi adiyla anilan mezarliktadir. Onarimlarla özgün biçimini yitiren yapiya günümüzdeki görünümünü 1905’te Aksehir kaymakami Sükrü Bey kazandirmistir. Eski yapidan yalnizca ortadaki ana türbe kalmistir. Mermer sandukanin bas ucunda gülmece ustasinin yasamini simgelemek üzere H. 683 (1284) olan ölüm tarihi, tersten 386 biçiminde yazilmistir.

HAGHIA ELENI KILISESI (Sille)

TARİHİ YERLER
Sille Bucaginda, M.S. 327’de Imparator Konstantinus döneminde yapilmis olup, Anadolu’daki ilk Hiristiyan kiliselerindendir. Kilise, Isa, Meryem ve havarilerin resimleriyle süslüdür. Kilisenin iç kapisinin üstünde yazili tamir manzumesinden Mikail Arhonkolan ismine kuruldugu anlasilan yapi, onarilmis ve bos olarak korunmaktadir.